İngiltere Doğa Tarihi Müzesi’nin Yılın Yaban Hayatı Fotoğrafçısı Ödül Sergisi İstanbul’da Sergilendi
İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda gerçekleşen İngiltere Doğa Tarihi Müzesi’nin Yılın Yaban Hayatı Fotoğrafçısı Ödül Sergisi’ne katılan Hodder, Çatalhöyük hakkındaki değerlendirmelerde bulundu. Hodder, Çatalhöyük’te 25 yıl boyunca çalıştığını ve projenin tamamlandığını belirterek, “Çatalhöyük’te gerçekleşen çalışmaların en önemli yanının, çok sayıda uzmanın bir araya gelerek, en yeni bilimsel tekniklerle sit alanını anlamaya çalışması olduğunu düşünüyorum” dedi. Arkeolojinin giderek daha bilimsel ve adli bir nitelik kazandığını belirten Hodder, “Bu yöntemleri bir araya getirmeyi başardık. Ancak bunun için işbirlikçi bir ekip gerekiyor ve bu yüzden insanların oradaki çalışmanın önemini takdir ettiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Hodder, Çatalhöyük döneminde insanların doğa ve vahşi yaşamla yakın bir ilişki içinde olduğunu vurgulayarak, doğayı günlük hayatlarına, mitlerine, hikayelerine ve sembollerine entegre ettiklerini ve doğanın doğrudan dünyalarının bir parçası olduğunu belirtti. Günümüzde ise doğadan uzaklaştığımızı ve farkında olmadan onu yok ettiğimizi söyleyen Hodder, Çatalhöyük’ten vahşi doğa ve doğal dünyaya yeniden bağlanma konusunda dersler çıkarabileceğimizi ifade etti.
“Göbeklitepe, İnsan Toplumunun Kökenlerine Yeni Bir Bakış Açısı Getirdi”
Hodder, Göbeklitepe’nin insan toplumunun kökenlerine ilişkin bakış açısını değiştirdiğini düşündüğünü belirtti. Yerleşik hayatın genellikle çiftçilikle, bitkilerle ve evcilleştirilen hayvanlarla ilişkilendirildiğini ancak Göbeklitepe’nin aslında tarımsal olmayan, avcı ve toplayıcı insanlar tarafından üretilen karmaşık ritüeller, semboller ve sanata sahip karmaşık bir toplum olduğunu söyleyen Hodder, arkeologların evrimsel beklentilerini yerle bir ettiğini belirtti. Meslek hayatında kazı yapmaya devam etmeyi düşünmediğini vurgulayan Hodder, Çatalhöyük üzerine yayınlar yapmaya odaklanacağını açıkladı.
Hodder, genç arkeologlara ve arkeolog adaylarına tavsiyelerde bulundu ve genç arkeologların arkeolojiyi heyecan verici bir meslek olarak görmelerinin önemli olduğunu vurguladı. Kendini arkeolojiye adamak isteyenlerin mücadele etmeleri gerektiğini belirten Hodder, “Eğer gerçekten bu mesleği yapmaktan heyecan duyuyorsanız, mücadele etmelisiniz. Kimileri size bu mesleğin harika olmadığını söyleyecektir ancak gerçek şu ki, gerçekten yapmak istiyorsanız, mücadele etmelisiniz” dedi.